ADNAN DURMAZ-şiir045.html




SON İSTANBUL EFENDİSİNE MERSİYE

Gecenin bir yerinde ürperir toprak
Serviler hışır hışır
Yorgun düşmüş kederden
Yapraklar yas içinde
Kimsesiz kondular kalmış
Dağılmış kâşanelerden
Ölüm gibi susan yalnızlar rıhtımında
Yeşilçam sokağının son külhanbeyi
Gülüşü yosun tutmuş
Şakaklar yas içinde
Ve kendi yazgısına şehir biçâre
Hayra alâmet değil
Akşamın suratına kapandı perde
Şafaklar yas içinde
Edep erkân bilir esas adamlar
Raconuyla yaşayıp hakikatli sevdiler
Semaî kahvesinde kaytanî tulumbacı
Tophanede bitirim
Kuşağı Trablus
Vapur dumanı fesli
Kanuni Esâsi'de jöntürk
Bütün ihtilâllerde ürkek
Siz mîrim
Anladık
Son istanbul efendisi
Siyah beyaz karelerin romantik serserisi
O gülüşler yedi renk
dudaklar yas içinde
Her yılbaşı gecesi efkâr diz boyu
Elinde boyacı tezgâhı Dalgacı Mahmut
Bir de Turist Ömer ziyadesiyle mahcup
Buluşup Ayhan'ın mezarında
içerler sabaha dek
Havada rezilce bir hiçlik duygusu
ağlaşıp söyleşirler
Tamburi Camil'den Hafız Burhan'a
Cümle makamları tutmaz dilleri
"Kader ağlarını örer" kaldırımlarda
İstanbul şehri sersefil
Yer ile yeksan olmuş hey gidi günler
Sahipsiz hatıralar dileniyor caddelerde
Çınarlar iki büklüm
Sokaklar yas içinde
kimsesiz kal ey şehir
Kapat ellerini yüzüne
Ağla
Yıkıldıkça ne varsa bize ait
Bizimle birlikte
Haliçe yaş boşaltsın köşkler yalılar
Galata Köprüsünde yangın külleri
Kız Kulesi târûmar
Konaklar yas içinde
akar başka türkülerde hasret ve ümit
Kan ter içinde dağlara tırmanır hayat
Ve başka bir şarkı söner zamandan
"Kimseye etmem şikâyet ağlarım ben halime"
Mahurlar perişan- uşşaklar yas içinde
Bilirim Mirim Bilirim
Son bir seferi vardır bütün gemilerin de

Adnan DURMAZ
23.3.1995 İzmir

Şiir Dizini    Anasayfa   Sonraki